Sanma şâhım /herkesi sen/ sâdıkâne/ yâr olur

                      Herkesi sen/ dost mu sandın/ belki ol /ağyâr olur

                         Sadıkâne / belki ol /âlemde dildâr olur

                             Yâr olur,/ ağyâr olur,/ dildâr olur, /serdâr olur

                                          Yavuz Sultan Selim

Yarınlarımıza; ilmiyle, aklıyla, misyonu ve vizyonu ile damga vuracak, Hakkın yolunda, halkın emrinde olan, araştıran, sorgulayan, rasyonel düşünen bir nesil istiyorum. Bu yazılan ve sayılanlar elbette ki kuru gürültü ile lafla olacak ve gerçekleştirilecek hasletler değildir. Başta “Ben güzel Ahlakı tamamlamak üzere gönderildim” diyen Resulün Ahlakı ile ahlaklaşan, Sevdiklerine ve dostlarına; Hz. Ebu Bekir gibi sevdiğine sadık, Hz. Ömer gibi adil, Hz Osman gibi munis ve Hz Ali gibi ilim ehli ve Haydar olmaktan geçer. Her anlamda geçmişini bilen, geleceğine emin adımlarla yürüyen bir nesil. Aydınlık yarınların müjdeleyicisi, bu yürüyüşte ilim ehli olan. Çağın şartlarını üzerinde taşıyan entelektüel bir nesil.  özü, sözü bir olan,  ezelden-ebedine, irfanına, idrakine sahip, kuvvetlinin değil haklının ve mazlumun koruyucusu bir nesil, İdealleri ve hayalleri olan bir nesil….

Ahmet Yesevi’den feyiz ve bereketi, Mevlana’da ki” kim olursan ol gel” diyen kucaklayışı, Yunus’ta” Yaratılanı sev, Yaratan’dan ötürü” var olan sevgiyi, Hacı Bektaşi Veli de ki”eline, beline, diline sahip ol” Diyen, gizemli vurguyu düstur edinmiş bir nesil, Esirine en yüce muamelede bulanan Alpaslan’daki mütevaziliği,Fatih Sultan Mehmet’te” Ya ben Kostantinayı  alırım,ya da  o beni  alır” diyen kararlılığı,Yavuz’u çöller aşıran aşkı-imanı…… Dadaloğlu ve Köroğlu’nda ki mertlik ve yiğitliği, Karacaoğlan’da; Elif inceliğini htiren bir nezaketi, M.Akif’te iman yüklü bir sineyi, Ustad N.Fazıl’da cesaret, Serdengeçti’deki serden geçişliliği, Nazım’’ın;”Salkım söğüdünü,” A.Karakoç’ta sevgiliye olan vefayı, Mahzuni’de;”Bir dikili taştan gayri nem kaldı”dan dünyanın faniliğini,  Reyhanî’ye;“Yeşil ekini harmana döktüm gidirem” dedirten şiirinde kendine yapılan iftiraya karşı verilen sitemi, Âşık Veysel’e; Dünyanın İki kapılı bir han yolculuğundan ibaret olduğunu söyleteni bilen,  asi olmayan, isyan etmeyen, erdemli, sabırlı, vefalı, kendine yapılamasını istemediğini, asla ve asla bir başkasına reva görmeyen, değil dostuna, hasmına bile ihanet etmeyen, cesur, mert ve merhametli bir nesil. Fani âlemin ayartıcı nimetlerini elinin tersiyle geri çeviren, yaşantısını insana ve insanlığa adayan, iffetli, edepli, yeri gelince vakurlu ve mahzun bir nesil.

Velhasıl kelam,tarihinin dokusunu ve kokusunu tadan,mazi ile ati arasında bağ kuran,zıtlıkları, farklılıkları bir arada barındıran,sen ve ben kavgasına girmeden,Hakkı ve hakkaniyeti göz ardı etmeyen,varlığı ile bulunduğu ortamlara güven ve istikrar veren,aldatmayan ve aldanmayan,her bir insanın mutluluğunu kendi mutluluğu olarak addeden, yani;”Zaman bendedir ve mekân bana emanettir!" şuurunda bir nesil…….Bir gençlik özlüyoruz ve istiyoruz.Bu vasıflarda gençlerini yetiştiren öpülesi ellere selam ve dua olsun.Ramazanın feyiz ve bereket tüm insanlığın üzerine ışık saçsın.